Yıkanınca çıkmıyor her leke; yüreğini suya basamıyorsun, kaç derecede kaynatsan da, içinde kaynayan ve kanatan bir sıcaklığı harında tutsan da yapışıp kalıyor katran karası gibi, bahtına yazılmışcasına. Yargılamakta ustalaşırken başkasını, hep de haklı bulurken kendimizi, lekelemiyor muyuz aslında her birimizi ? Sınıflandırarak tanımlıyor, tanımladıkça yargılıyor, yaftalıyoruz. Yanlış anlaşılmamak için, yanlış tanınmamak için oynuyoruz bay ya da bayan doğruyu, iyiyi, güzeli. Bir yanlışın her şeyi silip süpürdüğü, tüm iyilikleri “zaten ne yaptı ki” cümlesiyle küçümsediği, hatta yapmadığında değil yapamadığında düşman kesildiği. “zorla güzellik olmaz” denilip, zorla güzel görünmek gerekliliğine kandırıldığımız, “kime göre-neye göre” diye sormadığımız, sorgulamadığımız, modern görünmek adına yozlaşmayı bile kanıksadığımız, bir şeyler yolunda gitmediğinde de kötü kader, şansa bağladığımız güzellikler. Boyunu, posunu, kilosunu, ölçüyoruz da bedenlerin, bedeller de ödüyoruz hatta ama ölçülü davranmak gerekliliğini unutuyoruz birbirimize ve dünyaya. Dengenin, diyetin önemini biliyor, deri altındaki yağ ve kırışıklığı gidermenin çarelerini arasak da vakumlanıp temizlenmediğini de biliyoruz dil ve yürek karasının bir dokunuşla .Aynada gördüğün sensin, karşılaştığın herkes ise senin yansıman unutma. Kimde ne görüyorsan biraz da sensin aslında. Tüm sıfatlandırdıkların senin hayata bakışınla alakalıdır daima. Önce kendini sonra aileni, çevreni sevip; iyi, güzel, mutlu olduğunu yansıtabiliyor musun ? Karşındakinin gözlerinin içine başın dik, güvenle bakabiliyor, sözcüklerinin ardında durup, duygusunu paylaşabiliyor musun tüm içtenliğinle ? Tüm apoletlerden sıyrılıp, iki yalın kimlik olabiliyor musunuz birbirinize ? Bir sonraki hamleni düşünmeden, mat edip de ne şah ne piyonun derdine düşmeden var olabiliyor musunuz ilişkilerinizde ? Süresini bilmediğin oyun bittiğinde tüm taşlar ayrı ayrı kutulara girecek, toprak altındaki akıbeti meçhulde. Nasıl bir kimlik taşıyıp, nasıl yaşandıysa; belki huzurlu belki korku dolu bir ruhla, yolculuğun sonunda ardınızdan edilen sadece ya ah olur ya dua.
Deray Yurdakul…
Instagram: derayyurdakul
Facebook: Deray Yurdakul
Mail: yurdakulderay@gmail.com
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.