Bilindiği üzere 07 Aralık 2019 tarihinde 7194 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile,
1319 sayılı Emlak Vergisi Kanuna “Değerli Konut Vergisi” maddeleri ilave edilmiş ve 2020 yılında uygulanmak üzere yürürlüğe girmişti.
Esasen 2020 yılı Şubat ayında ilk beyannameler verilecekti, ancak hem Kanunun yasalaşması ve uygulaması arası çok kısa süre olması sebebiyle, hem de adaletsiz bir vergi, servet vergisi olması eleştirileri ile 1 yıl uzatıldı ve 2021 yılında başlamasına karar verildi.
Halen de bu eleştiriler devam ediyor, mesela her biri 4 milyon Lira değerinde 10 adet, yani toplamda 40 milyon Liralık meskenlere sahip olan birisi herhangi bir vergi ödemeyecek.
Bunu gibi eleştirilere rağmen her ne kadar ertelenmiş olsa da ülkenin vergi gelirlerini artırmak için bu uygulamadan vazgeçilmedi.
1929 yılında yaşanan ekonomik buhrandan sonra son yüz yılın en kötü yılı seçilen 2020 yılını da malum sebeplerle tüm dünyada etkisin gösteren Covid-19 ile çok kötü bir şekilde tamamladık.
2021 yılı da geldi çattı ve Değerli Konut Vergisi uygulama genel tebliği 15 Ocak 2021 tarihinde Resmi Gazetede yayımlandı.
Bu tebliğe göre hangi taşınmazlar Kanun kapsamına giriyor şimdi bunlara bakalım;
Öncelikle bahse konu taşınmazın Türkiye sınırları içinde olması ve niteliği itibariyle de MESKEN olması gerekiyor, işyerleri ve işyeri amaçlı kullanılan gayrimenkuller, fabrikalar, arsalar, otel binaları, dükkanlar vb. bu kapsama girmiyor.
Taşınmazın niteliği için tapu sicilindeki kayıtlara bakmak gerekiyor, tapu da işyeri yazıyor olsa bile fiilen kullanım durumuna da bakıldığını tekrar hatırlatalım.
Yani, sizin değerli konut vergisine tabi olan taşınmazınız tapu kayıtlarında işyeri olarak gözüküyor olsa bile, eğer mesken olarak kullanılıyorsa size bu vergiden herhangi bir muafiyet sağlamayacaktır.
Tebliğe göre kimlerin vergi mükellefi olduğuna bakacak olursak;
Değerli Konut Vergisi mükellefi olmak için öncelikle taşınmazınızın değerinin 2020 yılı bina vergi değerinin 5.000.000 TL’sı üzerinde olması gerekiyor. Bu değer için de taşınmazın bağlı olduğu belediye bina vergi değerine bakılması gerekiyor.
Tabii bu değerin yeniden değerleme oranının yarısı nispetinde artırılması gerektiğini de hatırlatalım,
Yani, 2020 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranı %9,11’in yarısı olan %4,55 oranında arttırılması (5.000.000 TL x %4,55=227.000 TL) ile 5.227.000 TL olarak dikkate alınacaktır.
Mükellef olarak da bakacak olursak ;
Meskenin maliki, intifa hakkı sahibi ya da malik gibi tasarruf edenler olacaktır.
Tebliğe göre beyanname ne zaman, ne şekilde verilecek, taksitle ödeme imkanı var mı?
2020 yılına ait Değerli Konut Vergi beyannamesinin en geç 20 Şubat 2021 tarihine kadar mükellefin bağlı bulunduğu vergi dairesine verilmesi gerekir ya da kendileri verebilecekleri gibi sözleşme yapacakları Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler, Yeminli Mali Müşavirler tarafından da elektronik ortamda www.intvrg.gib.gov.tr adresinden de verilebilir.
Tahakkuk eden vergi iki eşit taksitte ödenebilir. Taksitlerin en geç Şubat ve Ağustos ayları sonuna kadar ödenmesi gerekir.
Tebliğe göre beyannameden hangi şartlarda muafiyetler vardır?
Öncelikle Türkiye sınırları içinde tek meskene sahip olunması gerekir. Bu konut 10 milyon Lira değerinde olsa bile muafiyet kapsamında olacaktır.
Yine Değerli Konut Vergisine giren birden fazla taşınmazınız varsa bunlardan en düşük değerde olan için de muafiyet uygulanacaktır. Ancak bu durumun yani “Birden Fazla Meskeni Olanların Muafiyet Uygulanacak En Düşük Değerli Tek Meskenlerine(İntifa Hakkına Sahip Olunan dahil) İlişkin Bildirim” ile ilgili vergi dairesine bildirilmesi gerekmektedir.
Kısacası bu bildirim yapılmadan vergi dairesi otomatik olarak bu muafiyeti uygulamayacaktır.
Bir örnekle açıklamak gerekirse;
Mükellef (A)’nın Değerli Konut Vergisine tabi 3 adet taşınmazı olduğunu düşünelim.
1.Konut 5.500.000 TL, 2.Konut 6.000.000 TL, 3.Konut 6.500.000 TL değerindedir.
Bu konutlardan en düşük değerde olan yani 5.500.000 TL değerindeki 1.Konut vergiden muaf tutulacaktır. Ancak bu konut için de bahsettiğimiz gibi bir bildirim ile ilgili vergi dairesine bildirilmesi gerekecektir. Tabii diğer 2. Ve 3. Konutlar için beyanname verilecek ve vergi ödemeleri yapılacaktır.
Genel ve özel bütçeli idarelerin, belediyelerin, üniversitelerin ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığının maliki olduğu mesken nitelikli taşınmazların değerli konut vergisinden muaf olduğunu da belirtelim.
Karşılıklı olmak şartıyla yabancı devletlere ait olup elçilik ve konsolosluk olarak kullanılan mesken nitelikli taşınmazlar ile elçilerin ikametine mahsus mesken nitelikli taşınmazlar ve bunların müştemilatı ve merkezi Türkiye’de bulunan milletlerarası kuruluşlara, milletlerarası kuruluşların Türkiye’deki temsilciliklerine ait mesken nitelikli taşınmazlar da değerli konut vergisinden muaftır.
Bir başka önemli muafiyetin de inşaat firmaları için uygulandığını söyleyebiliriz;
İştigal konuları bina inşası olan işletmelerde kayıtlı bulunan ve henüz satılmamış mesken nitelikli taşınmazlar da vergiden muaftır.
Bu muafiyet hükmü arsa karşılığı inşaat işlerinde sözleşme gereği taahhüt işini üstlenen müteahhide kalan mesken nitelikli taşınmazlar için de uygulanır. Söz konusu taşınmazların kiraya verilmesi veya sair surette kullanılması durumunda muafiyetten yararlanılması mümkün değildir.
Değerli Konut Vergisinin matrah ve nispet bölümüne baktığımızda;
5.227.000 TL ile 7.841.000 TL arasında olanlar (bu tutar dahil)
5.227.000 TL’yi aşan kısmı için (binde 3)
10.455.000 TL’ye kadar olanlar (bu tutar dahil) 7.841.000 TL’si için
7.842 TL, fazlası için (binde 6)
10.455.000 TL’den fazla olanlar 10.455.000 TL’si için 23.526 TL,
fazlası için (binde 10) oranında vergilendirilecektir.
Bunu bir örnekle açıklamak gerekirse;
2020 yılında bina vergi değeri 6.000.000 TL olan bir (mesken) taşınmazın 2021 yılı için yeniden değerleme ile (6.000.000x%4,55) 6.273.000 TL olarak güncellemeliyiz.
6.273.000 TL – 5.227.000 TL = 1.046.000 TL Değerli Konut Vergisi Matrahını buluruz.
1.046.000 TL x 3/1000= 3.138 TL ödenecek vergiyi buluruz.
Türkiye’de vergi sistemi geneli itibariyle beyan esasına tabiidir. Yani mükellefin beyanı esastır.
Kamu otoritesinin de bunu denetlemesi doğaldır, dolayısıyla Değerli Konut Vergisine ilişkin olarak mükellefler tarafından beyan edilen hususların teyidi vergi daireleri tarafından ilgili kurum ve kuruluşlardan yapılabilir. Muafiyetten yararlanma şartlarını taşımadığı halde muafiyetten yararlanan mükellefler ile muafiyetten yararlanma şartlarını kaybetmesine rağmen durumunda meydana gelen değişikliği bildirmeyen mükelleflerden alınması gereken vergi, cezalı olarak ve gecikme faizi ile birlikte alınabileceğini unutmayalım.
Cemil Nizam ATİLLA
S.M.Mali Müşavir