Yeşilçam’ın efsane oyuncularından Nuri Alço, katıldığı bir etkinlikte yıllardır dile getirmediği bir duyguyu ilk kez açıkça paylaşarak hem sanat camiasını hem de sevenlerini duygulandırdı. Kariyeri boyunca yüzlerce projeye imza atan, Türk sinemasının hafızalara kazınan isimlerinden olan Alço, sahneye davet edildiği gecede geçmişe dair içinde ukde kalan iki büyük ismi anarak içini döktü. Oyuncu, bu iki isimle birlikte aynı projede yer almayı her zaman çok istediğini, ancak şartların hiçbir zaman buna izin vermediğini ifade etti. “Kader bizi bir araya getirmedi, keşke bir kez olsun birlikte kamera karşısına geçebilseydik” sözleri, salonda büyük bir sessizlik ve ardından yoğun alkışla karşılık buldu.
Alço’nun bu açıklaması, Yeşilçam dönemine duyulan özlemi yeniden gündeme taşıdı. Türk sinemasının altın yıllarının en önemli yüzlerinden biri olan Alço’nun, onca başarıya rağmen hâlâ bir “keşke” taşıyor olması, oyunculuk tutkusunun ne kadar derin olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Yıllar boyunca hem kötü adam rollerinin karizması hem de farklı projelerdeki başarısıyla sinema tarihine damga vuran usta oyuncu, gecede yaptığı konuşmada “Sanatta bazen her şey denk gelmez; bazen doğru zaman olmaz, bazen imkânlar yetmez. Ama bu iki isim benim için hep özel kaldı” ifadelerini kullandı.
Etkinlik sonrası sosyal medyada Nuri Alço’nun sözleri geniş yankı uyandırdı. Hayranları, “Gerçek bir sanatçının samimiyeti”, “Usta yürek”, “Yeşilçam’ın duygusu hâlâ onda” gibi yorumlarla oyuncuya destek verdi. Birçok sinema yazarı ise Alço’nun bu itirafını, “Türk sinemasında gerçekleşememiş büyük birliktelikler” başlığı altında değerlendirdi. Alço’nun isimleri açıklamaması ise merakı daha da artırdı; sevenleri “Acaba kimlerden bahsediyor?” sorusunu tartışmaya başladı.
Usta oyuncunun yıllar sonra içini dökmesi, aslında sinemanın duygusal yönünü ve kamera arkasında kalan hikâyelerin önemini bir kez daha hatırlattı. Her ne kadar kariyerinde pek çok unutulmaz projeye imza atmış olsa da, Nuri Alço’nun bu açıklaması onun hâlâ tutkuyla çalışan, geçmişine sevgiyle bakan bir sanatçı olduğunu gösterdi. Türk sinemasının hafızasında yer etmiş bir ismin bile içinde ukde kalan rolleri ve hayalleri olabiliyor. Bu yönüyle Alço’nun sözleri, hem nostaljik hem de insanı derinden etkileyen bir hatırlatma niteliği taşıyor.
